Kısa Fıkralar

Bir davette kadın arkadaşına sorar:
- Alyansını neden yanlış parmağına takıyorsun?
Diğer kadının yanıtı hazırdır:
- Yanlış adamla evliyim de ondan!

Bir gün Temel yağmurlu havada şemsiyesini açmış dolaşıyormuş. Temel bu arada şemsiyenin ortasına bir delik açmış, görenler hayretle sormuş;
— Temel bu nasıl şemsiye, neden yırttın bunu?

Temel de şöyle cevap vermiş;
— Uy uşağım yağmur kesilirse nasıl anlayacağum da, demiş

Temel 60 katlı bir gökdelenden aşağıya düşmüş. 50-40-20-10-5-4-3-2 derken 1. kata geldiğinde aklından şu geçmiş:
— Allah'ım sana şükürler olsun. Bu kata kadar ölmeden geldiysem zaten 1. kattan düşsem de ölmem

İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:
— Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
— Bu olay bana ders olsun, demiş.

Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış, o anda gözü aynaya takılmış;
— Ula Dursun, ha bu aynadaki adam baa tanıdık geliy demiş.

Dursun aynayı Temelden almış, şöyle bir bakmış,
— Ula salak, tabi tanıdık gelir bu benim...

Öğretmen küçük Temel'e sorar:
— Rüzgar nedir?

Küçük Temel cevap verir:
— Havanın acele işi olanıdır.

Temel uzun zamandır görmediği Cemal'le İstanbul'da karşılaşır:
- Uşak, nasılsun pakayum?
- Îyiyum.
- Çocuklarun nasuldur?
- Onlar da çok iyidur.
- Ha karin nasıldur?
Temel böyle sorunca, Cemal'in birden yüzü değişir... Temel arkadaşının karısının geçen yıl öldüğünü hatırlayıp, hemen şöyle der.
- Yani aynı meza... fıkranın devamı

Çocuk babasından matematik ödevini yapmasına yardım etmesini ister ve
— Doğru olmaz oğlum, cevabını alır fakat o ısrarlıdır:
— En azından dene baba...