Dursun Fıkraları

Temel ile Dursun'u İstanbul'daki akrabaları bale gösterisine davet etmişler. Bale gösterisinden geldikten sonra Dursun'a gösteriyi anlatmasını istemişler. Dursun:
— Baleye gittuk, Temel hemen uyumaya başladi, dans eden garılar Temel uyanmasın deyup barnak uçlarına basaydi.

Temel ile Dursun bir gün ava gitmişler. İri bir geyik avlayıp geri dönerlerken çok ağır olan geyiği birer boynuzundan beraberce tutarak köylerine doğru yola koyulmuşlar. Köye beş yüz metre kala köyün yaşlılarından biri ile karşılaşmışlar. Adam geyiği görüp Temel ile Dursun'u tebrik ettikten sonra geyiği böyle taşımalar... fıkranın devamı

Bir gün Dursun bankta Temel'in yanına oturur ve Temel'e duygulandığı bir şeyi açıklar. Dursun;
- Temel Uşağum, dün ben televizyonda bir doğa belgeseli izledum, sonu o kadar güzel bittu, o kadar duygulandum ki gözümden yaş geldu. Dedi ve Temel de ağlayarak;
- Ula Tursun, bizim evde bir resum var, o resme o kadar çok a... fıkranın devamı

Temel hiç poposunu görmemiş. Birgün Dursun ile gezerken kavga etmişler. Dursun onun poposuna vurmuş. Temel koşa koşa eve gitmiş, aynaya bakmış ki...hemen Dursun'u aramış demiş ki:
— Ula Dursun nasıl vurduysan popoma ikiye ayırmışsın, demiş.

Dursun Temel'e sormuş;
- Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun?

Temel:
- 100 tane demiş.

Dursun:
- Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin demiş. Bu espri Temel'in çok hoşuna gitmiş. Yolda Cemal'i görmüş ve hemen sormuş;
- Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyepilursun... fıkranın devamı

Temel bir gün berber salonunda Dursun'u tıraş ediyordu. Etrafında dolaşan bir kedi hakkında Dursun:
- Ula Temel ha bu kedi berberliğe çok merak ediy hemi da? Demiş. Bunun üzerine Temel;
- Ula yook ara sıra kulak burun uçuruyorum da oni beklii...

Havada ilk defa helikopter gören Temel, Dursun'a sormuş;
- Dursun, bu nedur da? Dursun, gayet sakin cevap vermiş;
- Haçan, bu olsa olsa bin yaşında bir sinek dur.

Temel ile Dursun yemeğe gitmişler. Ekmek gelmiş Temel ekmeği bölmüş büyüğünü kendine küçüğü Dursun'a vermiş. Dursun;
- Ben olsam büyüğünü sana küçüğünü kendime alırdım, demiş. Temel de;
- Zaten ben de öyle yaptım